8. Bölüm, Elçilerin işleri
9. Bölüm
İsa Saul'a görünüyor
1-2Saul ise Rab'bin öğrencilerine karşı hâlâ tehdit ve ölüm
soluyordu. Başkâhine gitti, Şam'daki havralara verilmek üzere
mektuplar yazmasını istedi. Orada İsa'nın yolunda yürüyen kadın
erkek, kimi bulsa tutuklayıp Kudüs'e getirmek niyetindeydi. 3Yol
alıp Şam'a yaklaştığı sırada, birdenbire gökten gelen bir ışık
çevresini aydınlattı. 4Yere yıkılan Saul, bir sesin kendisine,
«Saul, Saul, neden bana zulmediyorsun?» dediğini işitti.
5Saul, «Ey efendim, sen kimsin?» dedi.
«Ben, senin zulmettiğin İsa'yım» diye cevap geldi. 6«Haydi kalk
ve kente gir, ne yapman gerektiği sana bildirilecek.»
7Saul'la birlikte yolculuk eden adamların dilleri tutuldu,
oldukları yerde kalakaldılar. Sesi duydularsa da, kimseyi
göremediler. 8Saul yerden kalktı, ama gözlerini açtığında hiçbir şey
göremiyordu. Sonra kendisini elinden tutup Şam'a götürdüler. 9Üç gün
boyunca gözleri görmeyen Saul hiçbir şey yiyip içmedi.
10Şam'da Hananya adında bir İsa öğrencisi vardı. Bir görümde Rab
ona, «Hananya!» diye seslendi.
«Buradayım, Rab» dedi Hananya.
11Rab ona, «Kalk» dedi, «Doğru Sokak denilen sokağa git ve
Yahuda'nın evinde Saul adında Tarsuslu birini ara. Şu anda orada
dua ediyor. 12Görümünde yanına Hananya adlı birinin geldiğini ve
gözlerini açmak için ellerini kendisinin üzerine koyduğunu
görmüştür.»
13Hananya şöyle karşılık verdi: «Rab, birçoklarının bu adam
hakkında neler anlattıklarını duydum. Kudüs'te senin kutsallarına
nice kötülük yapmış! 14Burada da senin adını anan herkesi tutuklamak
için başkâhinlerden yetki almıştır.»
15Rab ona, «Git!» dedi. «Bu adam, benim adımı diğer uluslara,
krallara ve İsrail oğullarına duyurmak üzere seçilmiş bir
aracımdır. 16Benim adım uğruna ne kadar sıkıntı çekmesi gerekeceğini
ona göstereceğim.»
17Bunun üzerine Hananya gitti, eve girdi ve ellerini Saul'un
üzerine koydu. «Saul kardeş» dedi, «sen buraya gelirken yolda sana
görünen Rab, yani İsa, gözlerin açılsın ve Kutsal Ruh'la dolasın
diye beni yolladı.» 18-19Hemen o anda Saul'un gözlerinden perde gibi
bir şeyler düştü. Yeniden görmeye başlayan Saul kalktı, vaftizoldu, sonra yemek yiyip kuvvet buldu.
Saul, Şam'da ve Kudüs'te
Saul, birkaç gün Şam'daki öğrencilerin yanında kaldı.
20Havralarda İsa'nın Tanrı'nın Oğlu olduğunu hemen duyurmaya
başladı. 21Onu duyanların hepsi şaşkına döndü. «Kudüs'te bu adı
ananları kırıp geçiren adam bu değil mi? Buraya da, öylelerini
tutuklayıp başkâhinlere götürmek amacıyla gelmedi mi?» diyorlardı.
22Saul ise günden güne güçleniyordu. İsa'nın Mesih olduğuna dair
kanıtlar göstererek Şam'da yaşayan Yahudileri şaşkına çeviriyordu.
23Aradan günler geçti. Yahudiler, Saul'u öldürmek için bir düzen
kurdular. 24Ne var ki, kurdukları düzenle ilgili haber Saul'a
ulaştı. Yahudiler onu öldürmek için gece gündüz kentin kapılarını
gözlüyorlardı. 25Ama Saul'un öğrencileri geceleyin kendisini
aldılar, kentin surlarından sarkıttıkları bir küfe içinde aşağı
indirdiler.
26Saul Kudüs'e varınca oradaki öğrencilere katılmaya çalıştı. Ama
hepsi ondan korkuyor, İsa'nın bir öğrencisi olduğuna
inanamıyorlardı. 27O zaman Barnaba onu alıp elçilere götürdü.
Onlara, Saul'un Şam yolunda Rab'bi nasıl gördüğünü, Rab'bin de
onunla konuştuğunu, Şam'da ise onun İsa adını nasıl korkusuzca
duyurduğunu anlattı. 28Böylelikle Saul, Kudüs'te girip çıktıkları
her yerde öğrencilerle birlikte bulunarak Rab'bin adını korkusuzca
duyurmaya başladı. 29Dili Grekçe olan Yahudilerle konuşup
tartışıyordu. Ama onlar onu öldürmeyi tasarlıyorlardı. 30Kardeşler
bunu öğrenince onu Sezariye'ye götürüp oradan Tarsus'a yolladılar.
31Tüm Yahudiye, Celile ve Samiriye'deki inanlılar topluluğu
esenliğe kavuştu. Gelişen ve Rab korkusu içinde yaşayan topluluk,
Kutsal Ruh'un yardımıyla sayıca büyüyordu.
Eneyas ve Tabita
32Bu arada her tarafı dolaşan Petrus, Lidda'da yaşayan kutsallara
da uğradı. 33Orada, felçli olup sekiz yıldan beri yataktan
kalkamayan Eneyas adında birini buldu. 34Petrus ona, «Eneyas, İsa
Mesih seni iyileştiriyor» dedi. «Kalk, yatağını topla.» Eneyas
hemen ayağa kalktı. 35Lidda ve Şaron'da yaşayan herkes onu gördü ve
Rab'be döndü.
36Yafa'da İsa öğrencisi olan Tabita adında bir kadın vardı.
Tabita, `ceylan' anlamına gelir. Bu kadın her zaman iyilik yapıp
yoksullara yardım ederdi. 37O günlerde hastalanıp öldü. Ölüsünü
yıkayıp üst kattaki odaya koydular. 38Lidda Yafa'ya yakın
olduğundan, Petrus'un Lidda'da bulunduğunu duyan öğrenciler ona iki
kişi yollayıp, «Vakit kaybetmeden yanımıza gel» diye yalvardılar.
39Petrus kalkıp onlarla birlikte gitti. Eve varınca onu üst
kattaki odaya çıkardılar. Bütün dul kadınlar ağlayarak Petrus'un
çevresinde toplandılar. Ona, Ceylan'ın kendileriyle birlikteyken
dikmiş olduğu entarilerle üstlükleri gösterdiler. 40Petrus, herkesi
dışarı çıkarttı, diz çöküp dua etti. Sonra ölüye doğru dönerek,
«Tabita, kalk» dedi. Kadın gözlerini açtı, Petrus'u görünce
doğrulup oturdu. 41Petrus elini uzatarak onu ayağa kaldırdı. Sonra
kutsallarla dul kadınları çağırdı, Ceylan'ı diri olarak onlara
teslim etti. 42Bu olayın haberi bütün Yafa'ya yayıldı ve birçoklarıRab'be inandı. 43Petrus uzunca bir süre Yafa'da, Simun adında bir
dericinin evinde kaldı.
10. Bölüm, Elçilerin işleri