SÖZLÜK
- Abba
- Aramicede `Baba' demektir.
- adak ekmekleri
- eski zamanlarda Kudüs'teki tapınakta her Sept
günü Tanrı'ya adanan, İsrail'in on iki
oymağını simgeleyen on iki kutsal ekmek.
- adil Olan
- Mesih İsa.
- aklamak
- İncil'e göre tüm insanlar günah işlemiş ve
Tanrı'nın gazabına uğrayıp cehenneme mahkûm
olmuşlardır. Ne var ki, kendileri uğruna
günahsız bir yaşam sürmüş ve cezalarını
çekmek için çarmıhta ölmüş olan İsa Mesih'e
iman ederlerse, Tanrı bu cezayı çekilmiş
sayar, iman edenleri `doğru' ve `suçsuz'
kabul eder. Başka bir deyişle, onları
`aklar'. İncil'de geçen `aklanma', `doğruluk'
ve `adalet' sözcükleri Grekçede aynı kökten
türetilmiş sözcüklerin karşılığıdır.
- alfa
- Grek alfabesinin ilk harfi olan alfa,
başlangıç simgesi olarak kullanılır.
- amin
- İbranicede `öyle olsun' anlamına gelen `amin'
sözcüğü, duaların sonunda söylenir. İncil'in
Esinleme kısmında İsa Mesih için bir unvan
olarak kullanılan bu sözcük, `sadık,
güvenilir' anlamındadır.
- antlaşma kanı
- Tanrı'nın, Musa peygamberin zamanında İsrail
halkıyla yaptığı Eski Antlaşma (Eski Ahit),
kurban edilen hayvanların kanıyla yürürlüğe
girmişti (bkz. Tevrat, Çıkış 24). İsa Mesih,
Tanrı'nın insanlarla yaptığı Yeni Antlaşma'yı
kendi kanını akıtarak yürürlüğe koymuştur.
- antlaşma sandığı
- Yahudilerin Tanıklık çadırının ve ilk
tapınaklarının en kutsal yerinde bulunan, On
Buyruğun yazılı olduğu taş levhalarla çeşitli
kutsal emanetlerin içinde korunduğu sandık.
- Aramice
- antik çağda Filistin'in kuzeydoğusundaki
bölgede oturan bir Sami halkının konuştuğu,
Süryaniceye benzeyen bir dil; İsa Mesih'in
zamanında Yahudiler İbranice yerine
genellikle Aramice konuşurlardı.
- armağan
- bkz. ruhsal armağanlar.
- Asya ili
- bugünkü Anadolu'nun Ege bölgesi.
- Ayartıcı
- Şeytan.
-
Baal
- eski Kenanlıların taptığı bir put.
- Baba
- (büyük harfle yazıldığı zaman) Tanrı
anlamındadır. Ayrıca bkz. Tanrı'nın Oğlu.
- Babil sürgünü
- Babil kralı Nebukatnezar, İ.Ö. 597 yılında
Yahudilerin başkenti Kudüs'ü (Yeruşalim'i)
ele geçirdi ve halkın ileri gelenlerini
Babil'e götürdü. 586 yılında kenti yıkarak
halkın çoğunu Babil'e sürdü. Yahudilerin
orada kaldıkları 70 yıllık dönem `Babil
sürgünü' olarak bilinir. (Bkz. 2Kr.24 ve 25;
2Ta.36.)
- başkâhin
- kâhinlerin başı, Yahudilerin dinsel önderi.
- bayağı
- pak olmayan, murdar; Musa peygamberin Kutsal
Yasasına aykırı.
- Beelzebub
- `Sineklerin tanrısı' anlamına gelen
Beelzebub, eski Yahudilerin Beelzebul
(`yüksek yerin tanrısı') adlı bir Filistputuna taktıkları alaylı bir isimdi (Tevrat,
2 Krallar 1:1-6'ya bkz.). İncil'de
Beelzebub, Şeytan anlamında kullanılır.
- belirti
- İncil'de çok kez, birinin Tanrı tarafından
gönderildiğini gösteren mucize anlamında
kullanılır.
- benlik
- insanın, Tanrı'ya hizmetten çok, dünyasal
arzuları tatmine yönelen öz varlığı, günaha
eğilimli olan bedensel tabiatı.
- benzetme
- ruhsal bir gerçeği açıklamak için anlatılan
öykü, mesel.
- bölge kralı
- Grekçede `tetrarhis', yani Roma adına küçük
bir bölge üzerinde yetkili kılınan kral.
(Ayrıca bkz. Hirodes.)
- büyük atalar
- İsrail ulusunun eski çağlarda yaşamış belli
başlı din ve devlet adamları (Hz. İbrahim,
Hz. İshak, Hz. Yakup ve on iki oğlu, Hz.
Davut, vb.).
-
can
- insanın yaşamasını sağlayan ve ölümle
vücuttan ayrılan madde dışı varlık.
- cehennem
- Tanrı'nın Şeytan ve kötü ruhlar için
hazırladığı ve Mesih'in müjdesini reddeden
insanların da gideceği sonsuz ceza yeri.
- cennet
- Tanrı ile meleklerinin bulunduğu, tüm gerçek
Mesih inanlılarının sonsuz sevinç içinde
yaşayacağı yer.
- cin
- göze görünmeyen, Şeytan'a hizmet eden kötü
ruh.
- cine tutsak
- kötü bir ruhun denetimi altında bulunan.
- cinli
- cine tutsak.
- cüzam
- Grekçede `lepra'. `Cüzam' diye çevrilen
sözcük, Hansen basilinin neden olduğu cüzam
hastalığından başka birçok deri hastalığı
için de kullanılırdı (örneğin, sedef
hastalığı, deri veremi ve mantar).
-
çadır
- bkz. Tanıklık çadırı.
- çarmıh
- suçlunun öldürülmek amacıyla çivilendiği haç
biçimindeki darağacı.
- çul ve kül
- Çul, kıldan yapılmış kaba dokumadır. Eski
çağlarda Yahudiler tövbe ya da büyük acı
işareti olarak çul giyer ve üzerlerine kül
serperlerdi.
-
dağılmış olanlar
- Önceleri Yahudiye'nin dışında, diğer
ulusların arasında yaşayan Yahudilerin tümü
için kullanılan bu ifade, daha sonra çeşitli
ülkelere dağılmış Mesih inanlıları için de
kullanıldı.
- Davut'un Oğlu
- Hz. Davut'un soyundan gelen Mesih.
- diğer uluslar
- Yahudi olmayanlar.
- dillerde konuşmak
- kişinin, Kutsal Ruh'un etkisiyle hiç
öğrenmediği bir dilde konuşma yetisi.
- din bilginleri
- İncil'de, Kutsal Yazıları kopya etmek,
yorumlamak ve öğretmekle uğraşan Yahudi din
adamları anlamındadır.
- dipsiz derinlikler
- kötü ruhların hapsedildiği yer.
- doğruluk
- 1) günahsız, kutsal olma durumu; 2) Tanrı'yla
doğru bir ilişkiye girme ve O'nun gözünde
erdemli bir yaşam sürme durumu. Ayrıca bkz.
`aklamak.'
- dünya
- İncil'de üç anlamda kullanılır: 1) evren; 2)
insanlık; 3) insanların Tanrı'ya baş
kaldırmasıyla oluşan günahlı ortam.
-
egemeni, bu dünyanınŞeytan.
- ejderha
- Şeytan.
- ekmek bölmek
- Mesih inanlılarının, Mesih'in ölümünü anmak
için birlikte ekmek bölüp yemeleri (bkz.
Rab'bin Sofrası).
- elçi
- İsa Mesih'in, kendisiyle ilgili Müjde'yi
yaymakla görevlendirdiği kişi; havari, resul.
- el koymak
- yetkili Mesih inanlılarının bir kişiyi
kutsamak ya da bir göreve atamak için o
kişinin üzerine ellerini koymaları.
- En Kutsal Yer
- önceleri Tanıklık çadırında, sonraları da
Kudüs'teki tapınakta yer alan ve yalnız
başkâhinin yılda bir kez girebildiği en
kutsal bölme.
- Eski Antlaşma
- 1) Tanrı'nın Musa peygamber aracılığıyla
İsrail halkıyla yaptığı, Kutsal Yasa'ya
dayanan antlaşma (bkz. Tevrat, Çıkış 24).
- 2) İsa Mesih'ten önce yazılmış olan Tevrat,
Zebur ve peygamberlerin kitapları; Eski Ahit
ya da Ahd-i Atik. Eski Antlaşma, Kutsal
Kitab'ın ilk kısmını oluşturur.
- eyvan
- sütunlarla desteklenmiş, bir tarafı açık
galeri.
-
Ferisiler
- eski Yahudilerde biçimci ve tutucu bir
mezhep.
- Fısıh bayramı
- İncil'de Mayasız Ekmek bayramı olarak da
anılan bu bayramda Yahudiler, Mısır'da
sürdükleri kölelik yaşamından kurtuldukları
günü kutlarlar. Özel bir kutlama şöleni
yapılır, kurban edilmiş kuzu ile mayasız
ekmek yenir (bkz. Tevrat, Çıkış 12). Bu
bayram, Türkçede Hamursuz bayramı olarak da
bilinir.
-
gelecek Olan/
- gelecek Kişi
- Mesih.
- gök
- İncil'de dört anlamda kullanılır: 1)
yeryuvarlağını çevreleyen havaküre; 2) uzay;
3) Tanrı ile meleklerin bulunduğu gözle
görülmeyen âlem; 4) gökteki Tanrı. Yahudiler,
Tanrı'ya saygı göstermek için genellikle
Tanrı sözcüğünü kullanmaktan kaçınır, bunun
yerine `Gök, Gökler, En Yüce Olan' gibi
ifadeler kullanırlardı.
- Göklerin Egemenliği
- bkz. Tanrı'nın Egemenliği.
- Göksel Egemenlik
- bkz. Tanrı'nın Egemenliği.
- görevli
- inanlılar topluluğunda para toplama ve
dağıtma dahil çeşitli işlere bakan kişi.
- görüm
- kişinin, gönül gözüyle ya da kendi gözleriyle
olağanüstü görüntüler görmesi; rüyet.
- gözetmen
- yerel inanlılar topluluğunun önderlerinden.
- Grekçe
- çağdaş Yunancanın kaynaklandığı Grek dili;
İsa Mesih'in zamanında Akdeniz halklarının
ortak diliydi.
- Grekler
- İncil'de iki anlamda kullanılır: 1) antik
çağda Yunanistan ve çevresinde yaşamış bir
halk; 2) Yahudi olmayanlar.
- gün
- İncil'de `o gün' deyimi, İsa Mesih'in tekrar
gelip dünyayı yargılayacağı zaman
anlamındadır.
- günah
- Hz. Âdem ve Havva'nın Tanrı'ya baş
kaldırmasıyla (bkz. Tevrat, Tekvin 3:1-7)
insan, Tanrı'nın buyruklarını yerine
getiremez oldu. Bu durum `günah' olarak
tanımlanır. İncil'de bu sözcüğün çoğulu
(günahlar), günahlı benliğimizden kaynaklanan
ve Tanrı'nın isteğine aykırı olan düşünceler,
sözler ve davranışlar demektir.
- günahkâr
- İncil'de iki anlamda kullanılır: 1) günah
işleyen insan; 2) Kutsal Yasa'yı yerine
getirmeyen Yahudi.
- Güney Kraliçesi
- Hz. Süleyman'ı ziyaret eden Şeba kraliçesi
(bkz. Tevrat, 1 Krallar 10:1).
-
haftanın ilk günü
- pazar günü.
- havra
- Yahudilerin Tanrı'ya tapınmak için
toplandıkları bina (sinagog), ya da oraya ait
topluluk.
- Hazırlık günü
- perşembe günbatımından cuma günbatımına kadar
olan süre; bu süre içinde Yahudiler, Sept
günü için hazırlık yaparlar.
- hintsümbülü
- Nardin olarak da bilinen hintsümbülü yağı,
kuzey Hindistan'da yetişen bir bitkiden elde
edilen çok değerli bir kokudur.
- Hirodes
- İncil'de beş ayrı kişinin adıdır:
- 1) Birincisi, İ.Ö.40 ile 4 yılları arasında
Filistin'i Roma adına yöneten Büyük
Hirodes'tir. Büyük Hirodes öldüğünde krallığı
üç oğlu arasında paylaşıldı: Yahudiye ile
Samiriye Hirodes Arhelas'a (İ.Ö.4 - İ.S.6),
Celile ile Pereya Hirodes Antipa'ya (İ.Ö.4 -
İ.S.39) ve kuzeydoğu toprakları Filipus'a
(İ.Ö.4 - İ.S.33/4) verildi.
- 2) Hirodes'lerin en zalimi olan Hirodes
Arhelas'ın adı, Matta 2:22'de geçiyor. Kötü
idaresinden ötürü Yahudiye ile Samiriye'nin
yönetimi daha sonra bir Roma valisine verildi
(İ.S. 6).
- 3) Tetrark (bölge kralı) Hirodes olarak da
tanınan Hirodes Antipa, kendi üvey kardeşi
Filipus'un eşi Hirodiya ile evlenebilmek için
ilk eşini boşadı. Hirodes Antipa, bu evliliğe
Kutsal Yasa'ya aykırı diye karşı çıkan Yahya
peygamberi tutuklatıp öldürttü. İsa Mesih'i
yargılanmak üzere Pontiyus Pilatus'a yollayan
da aynı Hirodes'ti.
- 4) Büyük Hirodes'in torunlarından Kral I.
Hirodes Agripa, İ.S.37 ile 44 yılları
arasında Filistin'in çeşitli bölgelerini
yönetti. 44 yılındaki ölümü İncil'de
kaydedilmiştir (bkz. Elçilerin İşleri 12:20-23).
- 5) I. Hirodes Agripa'nın oğlu olan II.
Hirodes Agripa, babasının krallığını İ.S.48
yılında miras aldı. Pavlus'un duruşmasında
bulunan, bu Agripa'ydı (bkz. Elçilerin İşleri
25:13-26:32).
- Hirodes yanlıları
- Hirodes Antipa'nın tarafını tutan Yahudi
partisi.
- hozana
- Aramicede `şimdi kurtar' anlamına gelen
hoşa'na sözcüğü, İncil'de Kurtarıcı İsa'yı
selamlamak için kullanılıyor.
-
İblis
- Grekçede `suçlayıcı' anlamına gelen bu
sözcük, Şeytan'ın adlarından biridir.
- İbranice
- İsraillilerin dili. İncil'de, İbraniceden söz
edildiği çoğu yerlerde bu dile çok benzeyen
Arami dili kastedilir.
- İbraniler
- eski Yahudilere verilen ad.
- ihtiyarlar
- 1) eski İsrail ulusunun önde gelen
ailelerinin başları (bkz. Yüksek Kurul).
- 2) gözetmenler.
- ilk doğan
- her şeyden önce var olan ve her şeye egemen
olan Mesih.
- ilk doğmuş
- olmanın hakkı
- Eski zamanlarda bir ailede ilk doğan oğul,
diğer oğullardan daha çok ayrıcalığa sahipti
ve babası tarafından özel bir şekilde
kutsanırdı.
- imparator
- eski Roma imparatoru.
- inanlılar topluluğu
- 1) her yerde, her çağda İsa Mesih'e
inananların tümü; 2) belirli bir yörede İsa
Mesih'e inananların oluşturduğu topluluk.
- İncil
- Türkçede üç anlamda kullanılmaktadır:
- 1) İsa Mesih'le ilgili müjde.
- 2) Yeni Antlaşma'nın bu müjdeyi anlatan
Matta, Markos, Luka ve Yuhanna adlı ilk dört
kısmından her biri.
- 3) Yeni Antlaşma'nın tümü. Karışıklık
yaratmamak için elinizdeki kitapta İncil
sözcüğünü yalnız bu anlamda kullanıyoruz.
- İnsanoğlu
- ilk kez Tevrat, Danyal 7:13'te geçen ve Mesih
için kullanılan bir unvan.
- İsa
- İsa adı, `kurtaran Tanrı' anlamındadır.
-
kâhin
- Tanrı ile insanlar arasında aracılık yapan ve
Tanrı'ya kurban sunmak gibi dinsel işlerle
uğraşan görevli.
- kardeş
- İsa Mesih'e inananların birbirlerine hitap
ederken kullandıkları bir sözcük.
- kâse
- İncil'de bazen büyük acı simgesi olarak
kullanılır.
- Kefas
- `kaya' anlamına gelen Petrus adının
Aramicesi.
- Kenanlı
- eski Filistin'de yaşamış Kenan halkından olan
kimse.
- kötü olan
- Şeytan.
- kötü ruh
- bkz. cin.
- kudretli Olan
- Tanrı.
- kurban,
- günahı bağışlatanGrekçede bu ifadenin karşılığında tek sözcük
kullanılır ve aşağıdaki iki kavramı içerir:
a) Tanrı'nın günaha duyduğu öfkenin
yatıştırılması; b) insanın işlediği günahın
bağışlanması. Benzeri bir deyim İbr.2:17'de
geçer.
- kutsal
- temiz, günahtan uzak; Tanrı'ya adanmış.
- kutsal kent
- Kudüs.
- kutsallar
- Tanrı'nın kutsal halkı olan Mesih inanlıları.
- Kutsal Ruh
- Tanrı'nın, başlangıcı ve sonu olmayan Ruhu;
Ruhülkudüs.
- Kutsal Yasa
- Tanrı'nın Musa peygambere verdiği yasalar
dizisi; şeriat.
- Kutsal Yasa
- öğretmenleri
- bkz. din bilginleri.
- Kutsal Yasa
- uzmanları
- bkz. din bilginleri.
- Kutsal Yazılar
- 1) İsa Mesih'e dek, Eski Antlaşma.
- 2) İsa Mesih'ten sonra, Eski Antlaşma ve Yeni
Antlaşma.
- Kutsal Yer
- önceleri Tanıklık çadırında, sonraları da
Kudüs'teki tapınakta yer alan ve yalnız
Yahudi kâhinlerin girebildiği bölme.
- küfür
- Tanrı'ya karşı söylenen kötü söz.
-
Levililer
- İsrail'in Levi oymağından olup tapınakta
yapılan ayinlerde kâhinlere yardım eden
kişiler (bkz. Tevrat, 1 Tarihler 23:28-32).
- lütuf
- Tanrı'nın insanlara gösterdiği, hak edilmemiş
sevgi ve merhamet; inayet, kayra.
-
mamon
- Aramicede `zenginlik' anlamına gelen mamon
sözcüğü, İncil'de para ya da para kazanma
hırsı anlamında kullanılır.
- man
- Tanrı'nın çölde eski İsraillileri doyurmak
için gökten gönderdiği yiyecek (bkz. Tevrat,
Çıkış 16:13-36).
- Mayasız Ekmek bayramı
- bkz. Fısıh bayramı.
- meshetmek
- kutsal bir amaçla kullanılacak bir eşyanın
üzerine ya da yeni göreve atanacak bir
kişinin başına yağ sürmek. Mesh sözcüğü
İncil'de, Tanrı'nın, Kutsal Ruhunu inanlılara
verişini de anlatıyor.
- Mesih
- `meshedilmiş Olan' (Grekçede `Hristos'); eski
peygamberlerin, geleceğini önceden haber
verdikleri Kurtarıcı-Kral İsa.
- Mesihçi
- bkz. Mesih inanlısı.
- Mesih inanlısı
- İsa Mesih'e inanan kişi.
- Mesih-karşıtı
- 1) İsa Mesih'e karşı koyan kimse.
- 2) dünyanın son günlerinde İsa Mesih'e karşı
koymak üzere Şeytan tarafından
güçlendirilecek olan son derece kötü kişi.
- Mesih'in Ruhu
- bkz. Kutsal Ruh.
- mezar
- Eski Yahudiler ölülerini kayadan oyulmuş
mağaralara gömerlerdi. Mağara da, ağzına
büyük bir taşın yuvarlanmasıyla kapatılırdı.
- Mezmurlar
- Tanrı'yı övmek için makamla okunan kutsal
ilahiler. Bu ilahilerden oluşan kitap, Zebur
olarak da bilinir. Mezmurların birçoğu Hz.
Davut tarafından yazılmıştır.
- Mikail
- başmeleklerden birinin adı; Mikail'in özel
görevi İsrail ulusunu korumaktır (bkz.
Tevrat, Danyal 10:13,21; 12:1).
- mucize
- doğaüstü olay, tansık; İncil'in birçok
yerinde (özellikle Yuhanna kısmında) mucize
diye çevrilen sözcük, `kanıtlayıcı belirti'
anlamındadır.
- murdar
- 1) dinsel açıdan kirli; 2) din kurallarına
uygun olarak yıkanmamış; 3) Kutsal Yasa'ya
göre yenmesi yasak et.
- Müjde
- iyi haber; İsa Mesih'in ölümü ve dirilişiyle
gerçekleşen kurtuluşun haberi.
- müjdeci
- Müjde'yi yaymakla görevli kişi.
- mür
- ilaç ve parfüm olarak kullanılan değerli ve
hoş kokulu bir yağ.
-
nişan
- Eski Yahudiler arasında nişanlılık, hemen
hemen evlilik kadar ciddi bir ilişkiydi.
Nişanlılara karı koca gözüyle bakılır ve
nişan bozmak neredeyse boşanmakla
eşanlamlıydı.
- nöbet
- bkz. saat.
-
Oğul
- bkz. Tanrı'nın Oğlu.
- omega
- Grek alfabesinin son harfi olan omega, sonu
simgelemek için kullanılır.
- Onbirler
- Yahuda İskariyot'un ölümünden sonra İsa
Mesih'in elçileri bir süre `Onbirler' olarak
anıldılar. Yahuda'nın yerine Matiya
seçildikten sonra elçilerden tekrar
`Onikiler' diye söz edilmeye başlandı.
- On Buyruk
- Tevrat'ın temel ilkeleri (bkz. Tevrat, Çıkış
20:1-17).
- Onikiler
- İsa Mesih'in on iki elçisi (havarisi).
- oruç
- belli bir süre yiyecekten, içecekten kaçınma.
İncil'de zamanı ve süresi kesin olarak
belirtilmemiş olan oruç, gece gündüz
sürdürülür.
-
para bozanlar
- Yahudilerin, tapınak için yarım şekel (=iki
dinar) değerinde vergi ödemeleri zorunluydu.
Putperestliğin işaretlerini taşıyan Roma
parasını bu vergiyi ödemekte kullanmak
yasaktı. Onun için, bu parayı özel bir
akçeyle değiştirmek gerekiyordu. Ne var ki,
para bozan kişiler bu iş için fahiş ücretler
alırdı.
- Pentikost günü
- Grekçede Pentikost sözcüğü, `ellinci'
demektir. Pentikost (ya da öbür adlarıyla
Hamsin, Hasat bayramı, Turfanda bayramı),
Fısıh bayramından elli gün sonra kutlanır.
İsa Mesih'in göğe çıkışından sonraki
Pentikost günü Tanrı, Kutsal Ruhunu, Mesih
inanlılarının içinde yaşamak üzere gönderdi
(bkz. Elçilerin İşleri 2).
- perde
- Yahudilerin tapınağında, Tanrı'nın huzurunu
temsil eden En Kutsal Yer'i Kutsal Yer'den
ayıran perde. İsa Mesih'in çarmıha gerilen
bedeni, ölümü anında mucizevi bir şekilde
yırtılan bu perdeye benzetiliyor. Çünkü İsa,
kendi ölümüyle imanlıların, Tanrı'nın
huzuruna girmesini sağlamıştır.
- peygamberlik etmek
- peygamberlik yetisine dayanarak konuşmak,
Tanrı'dan bir bildiri iletmek.
- Pontiyus Pilatus
- İ.S.26 ile 37 yılları arasında Roma
İmparatorluğunun Yahudiye eyaletini yönetmiş
olan vali.
-
Rab
- `efendi' ya da `egemen' anlamına gelen, Baba
Tanrı'ya, İsa Mesih'e ve Kutsal Ruh'a verilen
bir unvan.
- Rabbî
- Kutsal Yasa uzmanlarına verilen ve `hocam'
anlamına gelen Aramice bir unvan.
- Rab'bin Sofrası
- İsa Mesih'in ölümünü anmak için yapılan tören
(bkz. Mat.26:26-29; Mar.14:22-25; Luk.22:15-20; 1Ko.11:23-34).
- Roma vatandaşı
- Eski Roma imparatorluğunun sınırları içinde
yaşayan herkes Roma vatandaşı değildi. Roma
vatandaşı olmanın ayrıcalıkları arasında,
dayak ve çarmıh gibi utanç verici cezalardan
muaf tutulma, mahkemede yapılan ağır bir
suçlama karşısında İmparator'a başvurabilme
hakkı vardı. Doğuştan Romalı olmayan bir kişi
bu vatandaşlığı, 1) kölelikten özgür
kılınarak; 2) bir ödül olarak; 3) parayla
satın alarak elde edebilirdi.
- Ruh
- (büyük harfle yazıldığı zaman) Kutsal Ruh
demektir.
- ruhsal armağanlar
- Kutsal Ruh'un inanlılar topluluğunu ruhsal
yönden geliştirmek için inanlılara verdiği
doğaüstü yetiler.
-
saat
- Eski çağlarda genellikle günbatımı, yeni bir
günün başlangıcı sayılırdı. Gece, on iki
saate ya da `nöbet' denen üçer veya dörder
saatlik zaman dilimlerine bölünmüştü. Gündüz
ise gün doğuşundan başlayarak on iki saate
bölünmüştü. Örneğin, bu düzenlemeye göre
(gündüz) altıncı saat = öğle vakti; dokuzuncu
saat = saat 15:00, vb. Müjde'de belirtilen
saatler bu sisteme göre düzenlenmişti. Ne var
ki, bazı bilginlere göre Yuhanna yazılarında
bugünkü sisteme yakın bir sistem kullandı. Bu
durumda onuncu saat sabah saat 10:00 olur.
Bkz. Yu.1:39.
- Sadukiler
- eski Yahudilerde akılcılığı savunan bir
mezhep. Sadukiler, Eski Antlaşmadan yalnız
Hz. Musa'nın kitaplarını kabul eder, ölümden
sonraki yaşam, diriliş, cennet, cehennem
kavramlarına ve cin, melek gibi doğaüstü
varlıklara inanmazlardı.
- sağında (oturmak,
- durmak, vb.)
- Eski çağlarda önemli birinin sağında oturmak
en büyük onur sayılırdı. Buna göre,
`Tanrı'nın sağında oturmak' demek, `Tanrı'nın
huzurunda en onurlu yere sahip olmak'
demektir.
- Samiriyeliler
- Yahudilerle bazı Filistinli halkların
karışımından oluşan melez bir halk.
Samiriyeliler, saf kan Yahudi olmadıklarından
Yahudilerce hor görülürdü.
- sandık
- bkz. antlaşma sandığı.
- seçilmiş olanlar
- Tanrı'nın seçtiği kişiler, Mesih inanlıları.
- Sept günü
- Yahudilerin kutsal dinlenme ve tapınma günü
(cuma günbatımından cumartesi günbatımına dek
sürer).
- Sezar
- eski Roma imparatorlarına verilen bir unvan.
- Sina dağı
- Musa peygamberin Tanrı'dan On Buyruğu ve
Tevrat'ta kaydedilen diğer yasaları aldığı
yer.
- Siyon
- Aslında Kudüs kentinin kurulduğu tepelerden
biri olan Siyon sözcüğü, mecazi anlamda
`Tanrı'nın konutu', `Tanrı'nın halkı'
demektir. `Siyon kızı' ise `Kudüs halkı'
anlamına gelen bir deyimdir.
- sofraya oturmak
- İsa Mesih'in zamanında özel bir yemeğe
katılanlar, alçak bir masanın üç yanına konankanapelere uzanıp öyle yemek yerlerdi.
- sonsuz yaşam
- kişinin, Tanrı'yla ruhsal bir ilişkiye
girmesiyle bu dünyada başlayan ve ölümden
sonra sonsuza dek devam eden yaşam (bkz.
Yu.3).
- Söz
- bkz. Tanrı sözü.
- sunak
- Tapınakta sunak denilen iki özel masa
bulunurdu. Birinin üzerinde kurban kesilir,
diğerinin üzerinde buhur yakılırdı.
- sunu
- Tanrı'ya sunulan adak ya da armağan.
- sünnetliler
- İncil'de, 1) tüm Yahudiler; 2) İsa Mesih'e
inanan Yahudiler anlamındadır.
- sünnetsizler
- İncil'de Yahudi olmayanlar anlamındadır. (O
çağda birkaç istisnayla yalnız Yahudiler
sünnet olurlardı.)
- sünnet yanlıları
- oluşan ilk inanlı topluluklarında Yahudi
olmayan Mesih inanlılarını sünnet olmaya
zorlayan Yahudiler.
-
Şeytan
- Tanrı'nın en büyük düşmanı, gözle görülmeyen
ruhsal varlık.
- şükran duası
- Yahudilerin yemek yemeden önce ettikleri dua.
-
Tanıklık çadırı
- eski Yahudilerin taşınabilir tapınağı.
- Tanrı'dan korkanlar İsa Mesih'in zamanında Yahudi soyundan
olmayıp da Yahudi dinini benimsemiş ama
sünnet olmamış kişiler.
- Tanrı'nın doluluğu Tanrı'nın özelliklerinin tümü.
- Tanrı'nın Egemenliği
- Bu terim, Tanrı'nın dünya üzerinde bir kral
gibi egemenlik sürdüğünü anlatır. İncil,
Matta 3:2-3 ve Luka 11:20'ye göre İsa'nın
dünyaya gelişiyle başlamış olan bu egemenlik,
yine Matta 24 - 25'e göre İsa'nın ikinci
gelişinden sonra tümüyle gerçekleşecektir.
Kuşkusuz bu egemenlik, dünyasal
egemenliklerden farklıdır. Onun içindir ki
İsa, bu egemenliği gerçekleştirmek için
savaşmayı reddeder (Yu.18:36). İncil,
Romalılar 14:17'de, «Tanrı'nın Egemenliği
doğruluk, esenlik ve Kutsal Ruh'ta sevinçtir»
diye okuruz.
- Tanrı'nın Oğlu
- Tanrı'nın öz varlığından olup Tanrısal
niteliklere sahip olan İsa Mesih. Tanrı'nın
Oğlu terimi, kesinlikle bedensel bir ilişkiyi
ifade etmez.
- Tanrı sözü
- 1) Kutsal Yazılar;
- 2) İsa Mesih'in öğretileri;
- 3) Tanrısal özün en mükemmel açıklanışı olan
İsa Mesih'in kendisi.
- tapınak
- Yahudilerin Tanrı'ya tapınmak için Kudüs'te
yaptığı görkemli bina. Büyük kısmı İ.Ö.19 ile
9 yılları arasında tamamlanan tapınak, İ.S.70
yılında Romalılar tarafından yerle bir
edildi.
- temiz
- murdar sözcüğünün karşıtı; Kutsal Yasa'nın
kurallarına uygun.
- Tevrat
- 1) Tanrı'nın Musa peygambere verdiği Kutsal
Yasa (şeriat);
- 2) Eski Antlaşma'nın bu Yasa'yı içeren ilk
beş kitabı;
- 3) bazen de Eski Antlaşma'nın tamamı
anlamında kullanılır.
- tövbe
- `fikir değiştirme' anlamına gelen Grekçe bir
sözcüğün karşılığı. Tövbe, günahtan ve
bencillikten dönüp Tanrı'ya yönelmek anlamına
gelir.
- tümen
- İsa Mesih zamanında Roma ordusunun lejyon
denilen ve yaklaşık 6000 erden oluşan askeri
birliği.
-
uluslar
- bkz. diğer uluslar.
-
vaftiz
- sözcük anlamıyla `suyla yıkama', `suya
daldırma'. İncil'deki anlamıyla vaftiz,
kişinin yeni bir yaşama kavuştuğunu anlatır.
Günümüzde vaftiz edilecek kişi ya suya
daldırılır ya da üzerine su serpilir.
- vefasız
- `ruhsal zina işleyen', yani Tanrı'ya sadık
kalmayan.
- vergi görevlisi
- Mesih İsa'nın zamanında Roma İmparatorluğu
adına kendi halkından vergi toplayan ve bu
yüzden nefret edilen Yahudi.
-
Yahudiye
- 1) Roma İmparatorluğu zamanında Filistin'in
güney kısmından oluşan eyalet.
- 2) Bu eyaletle birlikte Yahudilerin çok
sayıda bulunduğu komşu eyaletlerin
topraklarının tümü.
- yakılmalık adak
- Tanrı'ya kurban edildikten sonra yakılan
hayvan (bkz. Tevrat, Levililer 1).
- Yardımcı
- İncil'in Yuhanna kısmında Grekçedeki
`Paraklitos' sözcüğünün karşılığı. Kutsal
Ruh'un unvanlarından biri olan Paraklitos,
ayrıca `Tesellici' ya da `Öğütçü' diye
çevrilebilir.
- Yasa
- bkz. Kutsal Yasa.
- Yeni Antlaşma
- Tanrı'nın, Mesih'in akıttığı kendi kanı
sayesinde insanları kurtarmak üzere yaptığı
antlaşma ve bu antlaşmayı ayrıntılarıyla
anlatan kitap. Tanrı'nın esiniyle yazılan ve
İncil olarak da bilinen Yeni Antlaşma (Yeni
Ahit ya da Ahd-i Cedid), Kutsal Kitab'ın
ikinci kısmını oluşturur.
- yıkıcı iğrenç şey
- İlk defa Tevrat, Danyal 9:27'de sözü edilen
`yıkıcı iğrenç şey' çeşitli anlamlara
gelebilir:
- 1) İ.Ö.167 yılında Antiokus Epifanis
tarafından Yahudilerin Kudüs'teki tapınağında
dikilen put;
- 2) İ.S.70 yılında Yahudiye'de büyük tahribat
yapan Roma ordusu;
- 3) gelecekte Tanrı'ya baş kaldıracak olan
Mesih-karşıtı.
- Yurtseverler
- aşırı milliyetçi, eski bir Yahudi partisi.
- Yüksek Kurul
- Antik çağda Yahudilerin milli meclisi olan ve
Sanhedrin olarak bilinen Yüksek Kurul,
başkâhinler, ihtiyarlar ve din bilginlerinden
oluşurdu.
-
Zebur
- bkz. Mezmurlar.
- zufa otu
- dinsel ayinlerde kişi ya da eşya üzerine su,
kan, vb. serpmek için dalları demet halinde
kullanılan, bugünkü adı kesin olarak
bilinmeyen bir bitki türü (muhtemelenoriganum syriacum).